… kıtanın dört bir yanından katılan yirmi yazar ve yüzden fazla çevirmenin işbirliğiyle, Avrupa için yeni bir dergi. Haftalardır, hatta aylardır, birçok kişi bu proje için çalışıyor, umarım sonuçtan memnun kalırsınız.
Burası MH’nin tüm hikayesini anlatmak için uygun bir yer değil ama bu hikayede yer almanın benim için ne anlama geldiğini sizlerle paylaşmak istiyorum: Oldukça uzun bir süre, “Avrupa Rüyası”na inandım, barış ve dostluk hayali, Avrupa’yı birleştirirken ulusal ve dinsel geleneklerimizden ve kültürlerimizden vazgeçmemek. Sık sık, bu hayalin gerçek olamayacağını ve Avrupa Birliği uygun zamanlarda üye ülkelerin kullandığı bir ekonomi aracı olduğunu konuştuk.
Bunu gazetelerimizde okuyup, radyo ve televizyonlarımızda duyuyoruz: Avrupa, birlik olmaktan çok uzak. Güneydekiler fazla tembel ve borçlarını ödemekten uzaklar. Bütün Britanyalılar Birlik’i terk etmek istiyorlar. Hırvatistan ve Romanya gibi yeni üyeler, buna sadece maddi kazanç olarak bakıyorlar ve bu proje için başka hiçbir ilgileri yok. Kuzeydekiler Yunanlıları, Yunanlılar Almanları, Almanlar hiç kimseyi sevmiyorlar.
Şimdi bir şey söyleyeceğim: Hikayelerimize katkı yapan Yunanlılar en güvenilirleri. Britanya çeviri ekibi, sahip olduğu bir düzine kişiyle, en büyük aynı zamanda Avrupa’ya en az ilgi gösteren takımımız. Romanca takımımız, fazla büyük olmamalarına karşın, neredeyse bütün hikayeleri çevirmeyi başardılar. Ben bir Almanım ve kimse bana bu yüzden kötü duygular beslemedi.
Tabi ki hiçbir şey mükemmel ve sorunsuz değil: Birçok kişi büyük bir coşkuyla katıldı, fakat sadece iki hafta sonra artık bu işi yapamayacaklarını söylediler. Bazıları sessizce gitti, hiç haber vermeden… Web sayfalarımızda hala birçok dil yok- Fransızca mesela. Nedenini bilmiyorum. Belki sadece doğru insanlara ulaşamadık.
Ama ayrılan onca kişiye rağmen, harika hikayelerimize şimdiden yirmi civarında dilde erişebiliyoruz.
Bitirmeden önce, bana defalarca sorulan bir soruyu cevaplamak istiyorum: Bu günlerde herkes İngilizce okuyabiliyorken, neden dünyadaki diğer dillerde de yayınlıyorsunuz? Dil, kim olduğumuzda, kalıtımımızda, hatta ne düşündüğümüzde önemli bir bölümdür. Bana göre, sahip olduğumuz pek çok farklı dil, Avrupa’nın özünde ne olduğunu gösteriyor: Hepsi birbirinden farklı ve eşsiz, aynı zamanda birbirine bağlı, büyük bir aileye aitler. Bilirsiniz, bunu yazarken, hangi dilde okuyacağınızı bilmiyorum ve bence bu güzel bir şey.
Umarız “Meeting Halfway”den keyif alırsınız, yakında sizlerle buluşacak.
Maria-Xenia Hardt ve tüm HM ekibi
Son Yorumlar